YENİLİĞİN PEŞİNDE YÜZYILLIK BİR MİRAS: CONVERSE CHUCK TAYLOR ALL STAR

Marquis Mills Converse, 1908 yılında soyadını verdiği markasının üretimine başladığında yüz yaşını aşacak bir Amerikan simgesinin ilk adımlarını attığından haberdar değildi. 20. yüzyıla damgasını vuran Converse’in basketboldan sokağa yarattığı geniş etki, sneaker kültürünün ve tarihinin önemli bir parçasını oluşturuyor.

1908 yılında; Marquis Mills Converse, kurduğu “Converse Rubber Shoe Company” ile erkekler, kadınlar ve çocuklar için kışlık ayakkabı üretmeye başladı. Şirketin, 1917 senesinde basketbol dünyasına girme hedefi ve ilk performans ayakkabılarını yaratmaya başlaması ile 1918 yılında üretimleri ikiye katlandı. Zaman içerisinde basketbolun yükselişe geçişi ve The Chuck Taylor All Star’ın ortaya çıkışı markanın önemini ve sneaker kültüründeki tahtını sağlamlaştırdı.

original converse all star 1917 - 50% remise - bursa.ahef.org.tr

Converse The All Star’ın ilk versiyonunu 1917’de üretildi. Üst kısmı kanvas, tabanı ise  “kaydırmaz” (non-skid) diye tabir edilen kauçuktan yapılan bu ayakkabı; Converse’in kendi All Star ekibi de dahil olmak üzere birçok basketbol takımı tarafından sahada giyildi. Basketbol ayakkabısının piyasaya çıkışından dört yıl sonra 1921’de, Amerikalı yarı profesyonel basketbolcu Charles Hollis “Chuck” Taylor, şirkete satış elemanı olarak katıldı. Şirketteki ilk yılında ayakkabıda esnekliği ve ayak bileğine desteği arttıran iyileştirmeler yaptı. Pazarlama ve markalaşma alanında da markaya büyük destekte bulunan Taylor, bu sayede ilk sporcu-ayakkabı işbirliğine imza attı.

1932 yılında ikonik All Star logosuna Chuck Taylor’un imzası eklendi ve böylece “The Chuck Taylor All Star” doğdu. 

1922 yılında Converse, ilk sporcu-ayakkabı işbirliği olan “Chuck Taylor All-Star” modelini tanıttı.

20’li yıllarda basketbol, günümüze oranla daha az popülerdi. Bu nedenle Taylor, ayakkabıyı tanıtmak için ülke çapındaki lise spor salonlarını ziyaret ederek genç sporcularla doğrudan iletişim kurmayı hedefledi. Daha sonraları Celtics, Buffalo Germans ve Akron Firestones‘da forma giyecek olan lise oyuncuları da bu dönemde tercihlerini Converse’den yana kullandı. Her yaştan tüketiciye hitap eden bir ayakkabı haline gelen bu sneaker satış rekorları kırdı ve ünlü işbirliklerinin satışlar üzerinde ne kadar kuvvetli bir etkisi olduğunu da kanıtlamış oldu. 30’lu yıllarda başlayan popülerliği yalnızca basketbolla sınırlı kalmadı; 1936’dan 1970’lere kadar Olimpiyatların resmi basketbol ayakkabısı olmasının yanı sıra II. Dünya Savaşı’nda “resmi atletik antrenman ayakkabısı” olarak da kullanıldı. Savaş sırasında Amerikan pilotlarının kullandığı özel botları da üreten Converse, Amerika için yaratıcılığın ve zanaatin bir simgesiydi. 

Gençliğin simgesi

Amerikan Basketbol Milli Takımı için 1936 Olimpiyatlarına özel üretilen beyaz bilekli modelinin sahayı domine etmesi ve 1946’da NBA’in kurulması Converse’i basketbolun en popüler ayakkabısı haline getirdi. Aynı yıllarda sinemanın yükselişi ve genç asi idollerin insanları peşlerinden sürüklemesiyle Converse, bambaşka bir kulvarda görünür olmaya başladı. Elvis Presley, James Dean ve Steve McQueen gibi ünlü yıldızlarının ayaklarında Converse ile görüntülenmesi ona saha dışında da bir görünürlük kazandırdı ve bu ayakkabı yıldızların imzası haline geldi.

1960’lara gelindiğinde artık Converse hem sokağın hem de parkenin vazgeçilmezi olmuştu. 1962’de Wilt Chamberlain, ayağındaki The Chuck Taylor All Star ile NY Knicks’e 100 sayı birden atarak rekor kırarken; 1970’lerde Ramones, Sid Vicious gibi isimler Converseleri ile sahnede tozu dumana katıyorlardı. O dönem Converse, tek başına basketbol ayakkabısı piyasasının yüzde 80’ini kontrol ediyordu.

Yeni modeller sahneye çıkıyor

70’ler Converse için yeni modellerin ortaya çıktığı yıllardı. Süet One Star, kısa basketbol ayakkabısı olarak piyasaya sunuldu. Her ne kadar bir basketbol ayakkabısı olarak piyasaya sürülmüş olsa da sörfçüler, kaykaycılar ve sokaktakiler tarafından hemen benimsendi. Aynı dönemde Converse, BF Goodrish’ten Jack Purcell’in ayakkabısının tüm haklarını satın aldı. Bu ayakkabı minimal tasarımı ve imzası olan burnuyla pazarın en popüler ayakkabılarından biri haline geldi. Burun tasarımı sebebiyle “Smiley” adıyla anılan ve ünlü Badmington oyuncusu Jack Purcell tarafından Kanada’da 1935 yılında tasarlanan bu ikonik model, bir tenis ayakkabısı olmasının dışında Hollywood’un asi çocuklarının da favori modellerinden biri oldu. Bu dönem Converse’in artık farklı modelleriyle tüm gençliği etkisi altına aldığı ve bunun her alanda görünür olduğu yıllardı. Hollywood’un efsane film serileri arasında gösterilen Rocky’nin ana karakteri Rocky Balboa, Philadelphia sokaklarında siyah All Starlarıyla koşuyor, Roger Taylor (Queen), Jimi Hendrix, George Harrison (The Beatles), Robert Plant (Led Zeppelin), Jim Morrison (The Doors), Tommy Ramone (Ramones), Sid Vicious (Sex Pistols) gibi yıldızlar, Converseleri ile sahnede gençliği kendilerine hayran bırakıyorlardı.

1980 sonrası dönemde de Converse etkisi hem basketbolda hem de sokakta devam etti. 1984 yılında Los Angeles olimpiyatlarına sponsor olurken, 1986’da Weapon modeli için çektikleri TV reklamı, NBA yıldızlarından oluşan ekibi ile sneaker tarihinin unutulmaz reklam filmleri arasına girdi. Converse sporcuları olan Magic Johnson, Isiah Thomas, Kevin McHale, Mark Aguirre, Bernard King ve Larry Bird’in oynadığı bu reklam filmi adeta bir yıldızlar geçidiydi.

80’lerin sonları ve 90’larda rock dünyasına yön veren ve gençliğin idolü olmuş Tommy Lee     (Möntley Crüe), Kurt Cobain (Nirvana), Eddie Vedder (Pearl Jam), Billie Joe Armstrong (Green Day), James Hetfield (Metallica), Axl yazılı ERX’leri ile Axl Rose, Slash (G’n’R), Star Tech’leri ile Dave Mustaine (Megadeth) gibi isimlerin ayağında Converse vardı. Artık kuruluş hedefinden çok daha geniş kitlelere hitap eden Converse, 90’ların ikinci yarısında rekor satışlar yapar hale gelmişti.

Sürdürülebilirlik ana hedef

Günümüze gelindiğinde ise Converse sürdürülebilirlik alanında yaptığı yeniliklerle ön plana çıkıyor.  Geçtiğimiz 100 yıl boyunca yenilik peşinde koşan Converse’in, yıllar içinde The Chuck Taylor All Star’da kullandığı ve denediği birçok farklı kumaş ve materyal bunu kanıtlar nitelikte. 

Üretim sürecindeki atıkları kullanmaya ve onları dönüştürmeye önem veren Converse’in ana amacı sürdürülebilir uygulamalar oluşturmak ve atığı ortadan kaldırmak. Sürdürülebilirliğin en iyi örneklerinden biri olan ve Converse’in yeni tasarım çağının simgesi Converse Renew, kullanılmış materyalleri ve atıkları kullanarak yeni ürünler yaratmaya çalışıyor ve bu konuda çözümler buluyor. The Chuck Taylor All Star Renew serisinde kullanılan, ileri dönüştürülmüş tekstil, geri dönüştürülmüş PET ve geri dönüştürülmüş pamuk kanvas karışımları, tonlarca atığa ikinci bir hayat veriyor. Tüm malzemeleri yeni bir yaratıcı üretim yöntemiyle tek bir amaç için  harmanlıyor: Converse’in klasik simgeleri için yeni ve daha sürdürülebilir yollar geliştirmek.

Her jenerasyonun favorisi

Larry Bird’ü bir elinde Weapon bir elinde MVP ödülü ile rap yaparken gördüğümüz reklamıyla, genç Magic Jonhson’ın 32 numaralı formasıyla efsaneleşirken giydiği, Kurt Cobain ile özdeşleştirdiğimiz, James Dean’in stilinin değişmez parçası, Ramones’ın sembolu haline gelmiş, Guns N’ Roses performanslarında AXL yazısından tanıdığımız ve siyah Chucklarıyla gitar solosu atarken başımızı döndüren Slash’ın deri pantolonlarının tamamlayıcısı olan Converse sayfalara sığmayacak bir mirasa sahip.

Günümüzde ise geçmişine ve mirasına sahip çıkarak yoluna devam eden Converse, Comme de Garçons, Missoni, JW Anderson gibi ünlü markalarla iş birlikleri yaparak tüketicisine yenilikler sunarken, sosyal sorumluluk projeleri ve bu projeler için özel olarak ürettiği ürünleriyle de dikkat çekiyor. Yaşadığı topluma fayda sağlamak amacıyla yola çıkan ve birçok farklı organizasyonla fark yaratmak ve değişimin bir parçası olmak için ortak çalışmalar yapan, AIDS, LGBTQ+ Hakları, Otizm, Meme Kanseri gibi konularda farkındalık yaratmak için çalışan Converse, her jenerasyonu kendine hayran bırakmaya devam ediyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir