GÖKKUŞAĞI SOKAKLA BULUŞURKEN: LGBTQ+ VE HİP HOP KÜLTÜRÜ

Frank Ocean

Bu iki terim yan yana geldiği zaman size de biraz garip geliyor değil mi? Hip hop ve LGBTQ+. Birbirinden uzak gibi görünen bu iki olgunun yakınlaşmasına geçmişte şahit olmamızın güç olduğu gerçeğinin farkında olsak da, günümüze geldiğimiz zaman bu ikilinin yakınlaşmalarına sıkça şahit olmaya başladık. Bu yazımda sizlerle Hip hop’ın gözümüzde oluşmuş sert ve “maskülen” tavrını yıkarak ortaya çıkan LGBTQ+ rap müzisyenlerinin 21. Yüzyıl içerisinde başlayan yükselişi, benliklerini saklamayışlarını ve gelen tüm homofobik söylemlere karşı başlarını dik tutuşlarının hikayesini paylaşmaya çalışacağım.

Hip hop uzun süre boyunca homofobik söylemleri ve cinsiyetçi tavrı ile sosyal hak savunucuları tarafından negatif şekilde eleştirilen bir müzik türü olarak biliniyordu. 2000’li yıllarla beraber bu endüstrinin içerisinde bu düzene karşı çıkan isimler tek tek belirmeye başladı ve belirmeye de devam ediyor. Sektördeki görünürlüğün hikayesi, Eminem gibi rap sanatçılarının şarkılarında kullandığı homofobik söylemlere karşı, oluşan Deep Dickollective hareketi ile başladı, 2004 yılında Kanye West’in “”Hip-hop eşcinsel insanlara karşı ayrımcılık yapıyor, buna son verin. Bu yaptığınız ayrımcılıktan başka bir şey değil!” söylemlerinin de bulunduğu MTV röportajı ile yavaş yavaş yükselişe geçti. Buna rağmen insanların bu sektörde kimseden korkmadan ortaya çıkmalarının en büyük sebebi kuşkusuz Frank Ocean.

New Orleans doğumlu ve aynı zamanda da soyut ve aksak ritimleri ile ünlü olan “Earl Sweatshirt” ve geçtiğimiz yıl “Yılın Rap Albümü” ödülünü kazanmış olan Tyler, The Creator’ı bünyesinde bulunduran Odd Future isimli Hip hop kolektifinin üyesi olan R&B sanatçısı Frank Ocean, şüphesiz ki üçüncü nesil Hip hop müziğinin gelişimi konusunda en büyük katkıları vermiş isimlerden bir tanesi. Çıkış albümü öncesinde çıkardığı Nostalgia, Ultra mixtape’i ile birlikte insanların içerisinde bir heyecan uyanmasını sağlayan Frank, 2012 yılında channel ORANGE albümü ile tüm sektöre kendini tanıtarak onun için oluşan heyecanın boşuna olmadığını göstermişti; Frank tarafından yaza damgasını vurmuştu. Ancak yaza damgasını vuran tek olay çıkardığı albüm değildi. Karşılıksız bir aşk hikayesini insanlara aktarmaya karar veren Ocean, bu hikâye ile dönemin müzik gündemine bomba gibi düştü. Frank, 4 Temmuz 2012 tarihinde ilk aşkının bir erkek olduğunu anlattığı bir açık mektup paylaştı. 19 yaşında bu kişi ile birlikte yazını geçirdiği anlatan Frank Ocean mektupta “Bazı şeyler asla olmaz, biz tam olarak öyleydik. Seni unutmayacağım. Yazı unutmayacağım. Seninle tanıştığım zaman kim olduğumu asla unutmayacağım..” diyordu. Bu mektup öncesinde hem Nostalgia, Ultra hem de channel ORANGE albümlerinde QUEER referanslar veren Ocean yayınladığı bu açık mektup ile birlikte kendi cinsel kimliği hakkında şarkıları harici ilk kez konuşmuş oldu. Bu mektup sonrası sosyal medyaya da bomba gibi düşen Frank Ocean, çok fazla destek görmeye ve bu kimliği ile birlikte hip hop topluluklarında görünürlüğün simge isimlerinden biri haline gelmeye başladı.

Live footage of Frank & Tyler watching this sub argue about IGOR features :  FrankOcean
Tyler, The Creator / Frank Ocean

Şarkılarında bulunan referansları incelemeye başlamamız gerekir ise mektubun öncesine gitmemiz gerekiyor. Frank mektuptan önce de kendini açık bir LGBTQ+ topluluğu destekçisi olarak tanımlıyordu. Çıkış mixtape’i olan Nostalgia, Ultra’da bulunan We All Try’da da bu duruşunu derinden hissedebilmemiz adına şu sözleri karalamıştı.

“I believe that marriage isn’t

Between a man and woman but between love and love

And I believe you when you say that you’ve lost all faith

But you must believe in something”

Sonrasında ise kendi cinsel kimliğini daha açık şekilde belli ettiği söz yazımları ile şarkılarına devam eden Frank, çıkış albümü channel ORANGE’da bu yönüyle beraber 19 yaşındayken tanıştığı imkânsız aşkına atıflarda bulunduğu “Thinkin’ Bout You” şarkısı ile karşımıza çıktı.

“My eyes don’t shed tears, but boy, they pour when

I’m thinkin’ ‘bout you (Ooh no, no, no)

I’ve been thinkin’ bout you (You know, know, know)”

“Yes of course I remember, how could I forget how you feel?

You know you were my first time, a new feel

It will never get old, not in my soul, not in my spirit, keep it alive

We’ll go down this road ‘til it turns from color to black and White”

İlk albümü sonrası spot ışıklarının altından çekilmeye karar veren Frank Ocean 2016 yılına kadar olabildiğince gündemden uzak kaldı ve kendi hayatını yaşamaya çalıştı. 2016 yılına geldiğimiz zaman ise ilk olarak Tumblr hesabı üzerinden içini dökmeye başlayarak yavaş yavaş tekrardan müzik magazininin gündemi haline geldi. Tumblr hesabında yaptığı paylaşım şöyleydi:

“I heard my pastor speak for God too, quoting scripture from his book. Words like abomination popped off my skin like hot grease as he went on to describe a lake of fire that God wanted me in. I heard on the news that the aftermath of a hate crime left piles of bodies on a dance floor this month. I heard the gunman feigned dead among all the people he killed. I heard the news say he was one of us. I was six years old when I heard my dad call our transgender waitress a faggot as he dragged me out a neighborhood diner saying we wouldn’t be served because she was dirty.”

Bu söyleminden 2 ay sonra ise Frank, kendisinin iki kişiliğini temsil eden Endless ve Blonde albümleri ile karşımıza çıktı. İkililik üstüne kurulan bu albüm konsepti Frank Ocean’ın cinsel kimliği ve cinsel hayatı hakkında yazılmış sözleri de bünyesinde bulunduruyordu ve bununla birlikte diğer albümüne nazaran bu konseptten daha açık bir şekilde bahsediyordu.

Blonde albümünde bulunan Good Guy şarkısı bu açıklığa en büyük örneklerden biri olma niteliğine sahip. “Blind date” konsepti üzerine kurulu olan şarkı için Frank şu sözleri karalamıştı.

“Here’s to the good guy, he hooked it up

Said if I was in NY I should look you up

First time I’d ever saw you

And you text nothing like you look

Here’s to the gay bar you took me to”

Ama aynı zamanda Frank Ocean, Tanrı’nın eşcinselleri cezalandırcağı söylemlerine de bu iki albümde göndermelerde bulunmayı tercih etti. Bu tercihi LGBTQ+ toplulukları arasında cesaretlendirici bir hareket olarak nitelendirildi. Yine Blonde’da bulunan “Skyline To” şarkısında bulunan “Got your metal on, we’re alone Making sweet love, takin’ time

‘Till God strikes us” sözleri bu duruma en büyük örneklerden biridir.

Jaden Smith: Tyler, The Creator ile Birlikteyiz – GMag
Tyler, The Creator

Frank Ocean’ın duruşuna ve ikonlaşmasında olan en büyük etken ise kuşkusuz ki Odd Future oluşumu içerisinde bulunan diğer LGBTQ+ rapperlardır. Bu noktada tabii ki Syd ve geçtiğimiz sene Grammy Ödülleri’nde “En iyi Rap Albümü” ödülünü kazanan Tyler, The Creator’dan bahsediyorum. Özellikle Syd’in, Frank’den önce cinsel kimliğini insanlara açması Frank’i cesaretlendiren noktalardan biriydi; ancak, Syd, Frank gibi LGBTQ+ topluluğu tarafından tam olarak kabul edilemedi ve benimsenemedi. Çünkü Odd Future içerisinde yaptığı işlerde bulunan cinsiyetçi ve homofobik söylemler onun adını karalıyordu. Bundan dolayı 2016 yılında Odd Future topluluğundan ayrıldı.

Bu söylemlerden dolayı tam olarak kabullenemeyen isimlerden biri de kuşkusuz ki Tyler, The Creator’dı. Ancak buna rağmen Tyler albümden albüme bu söylemleri azalttı ve aynı zamanda birçok konuda insanlardan özür diledi. Bununla birlikte gay evlilikler ve gay rapper olmak konusunda verdiği röportajlar ile pek çok insanı cesaretlendirmeye başladı. Ergenlik çağından itibaren cinsel kimliğinin farkına varan Tyler, bir radyo programında verdiği röportajda 15 yaşından beri erkeklerle ilişki yaşadığını söylemişti. Bunun üstüne 2016 yılında çıkardığı ve büyük sükse yapan Flower Boy albümünde bulunan Ain’t Got Time şarkısı için “2004’den beri beyaz erkekleri öpüyorum.” sözlerini karaladı. Ancak cinsel kimliği hakkında karaladığı sözlerin en başına gitmemiz gerekirse kendisinin 2011 yılında çıkardığı “Goblin” albümüne doğru bir yolculuk yapmamız gerekiyor. Goblin albümünde, cinsel kimliği hakkında ilk sözleri Yonkers şarkısı için yazmıştı.

“I slipped myself some pink Xannies

And danced around the house in all-over print panties

My mom’s gone, that fucking broad will never understand me

I’m not gay, I just wanna boogie to some Marvin”

Bu albümden itibaren nerdeyse yaptığı her albüm ve projede cinsel kimliği hakkında sözlere yer veren Tyler’ın bu konu hakkında yazdığı en iyi sözlere bakmak istersek bence 2013 yılında hazırladığı “DOMO 23” şarkısına bakmamız gerekiyor.

“So, a couple fags threw a little hissfit

Came to Pitchfork with a couple Jada Pinkett signs

And said I was a racist homophobic

So I grabbed Lucas and filmed us kissing

Feelings getting caught, it’s off, I’m pissing

You think I give a fuck? I ain’t even stick my dick in yet

(No homo, too soon)”

Frank Ocean’ın ve Tyler, The Creator’ın homofobik eylemlere sahip olan duruşu ile birlikte sektör içerisinde bulunan tüm LGBTQ+ rapperlar tek tek zarar görme korkusu ile bastırdıkları kimliklerini açığa çıkarmaya başladı. Daha önce BROCKHAMPTON yazımda da bahsettiğim 1996 yılında ırkçılık oranlarının yüksek olduğu bölgelerden olan Teksas’da doğan Ian Simpson ya da sahne adı ile Kevin Abstract, kimliğini saklamamaya karar veren rapperlardan bir tanesiydi.

aubrianneke ❁ | Kevin abstract, American boyfriend, Black and white love
Kevin Abstract ve sevgilisi Jaden Walker

Kanye West adına kurulmuş olan bir internet forum sitesi üzerinden kurduğu BROCKHAMPTON grubu ile büyük başarılara imza atan Kevin Abstract günümüz genç nesli tarafından Frank Ocean gibi bir ikon olarak görülüyor. 2012 yılında Frank Ocean’ın Tumblr üzerinden olan açık mektubunu okuyan Kevin Abstract, o dönemde daha 16 yaşındaydı ve bir erkek ile ilk cinsel deneyimi üzerinden fazla zaman geçmemişti. O dönem itibari ile kendi kimliğini benimseyen Kevin, cinsel kimliği hakkında sorulan sorulara “Gay olmak büyük bir şey değil” diyerek cevap verme kararı almıştı; ancak, şarkılarında gay olması hakkında karaladığı sözlerde mevcuttu. Hatta ve hatta bir süre sonra o kadar göze çarpmaya başladı ki insanlar Kevin’a “Neden sürekli gay olmak hakkında sözler yazıyorsun?” diye sorular sormaya başladı. Kevin buna iki şekilde cevap verdi. İlk cevap Shortlist’e verdiği bir röportajdaydı. “Eşcinsel olmayan rap sanatçıları kendi cinsel hayatları konusunda rahatça söz yazabiliyorsa ben de yazabilirim.” diyen Abstract, ikinci cevabını ise büyük sükse yapmış BROCKHAMPTON üçlemesi olan SATURATION üçlemesinin ikinci albümündeki JUNKY şarkısı için yazdığı bir söz ile verdi: “Herkes bana neden gay olmak hakkında rap yapıyorsun diye soruyor, çünkü yeteri kadar insan gay olmak hakkında rap yapmıyor.” Verdiği bu cevaplar hakkında homofobik eleştiriler alan Kevin, diğer yandan büyük destek gördü ve günümüzün gay rap ikonlarından biri haline geldi. Yine de yeni nesil hakkında düşündüğümüz zaman akla gelen tek isim sadece Kevin Abstract olmuyor. “Old Town Road” şarkısı ile Billboard rekoru kıran ve Twitter’da yaptığı paylaşımlar ile çoğu kişi tarafından mizah anlayışı en kuvvetli olan müzisyen olarak adlandırılan Lil Nas X, geçtiğimiz dönemde eşcinsel olduğunu açıklayan bir başka isim. Bir EP harici şu an güncel projesi bulunmayan X’in, bir sonraki albümünde birçok referansta bulunacağını tahmin ediyorum.

Tabii ki liste bununla sınırlı değil ancak bu kültür içinde LGBTQ+ farkındalığı kazandırmaya çalışan tüm sanatçıları sıralamamız mümkün değil. Yine de hepsine bu çabaları için sonsuz teşekkür ederim. Ben sadece sizleri bu sektör içerisindeki ikonlaşmış isimler hakkında sizleri daha iyi bir şekilde bilgilendirmek istedim. Ne olursa olsun biz ayrımcılığın her türlüsüne karşıyız. Bu konuda savaşan herkese de büyük saygı duyuyoruz. Geçmiş onur haftası kutlu olsun!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir