DİJİTAL ÇAĞIN ÖNEMLİ İSMİ; SARUHAN SARAL
2015 yılında kanalına yüklediği ilk animasyon videosu, bir buçuk hafta içerisinde 1 Milyon izlenmeye ulaştı. Bugün YouTube’da tüm dünyadan onu takip eden 2.18 Milyon abonesi var. Animasyon sektöründe kendi kendini geliştirerek önemli bir yer edinen Saruhan, güçlü projelere imza atıyor. Onu mutlaka Vio’nun Rolex isimli şarkısının klibinden bilenler vardır. Biz de işleriyle kendinden söz ettiren Saruhan’ı size biraz daha yakından tanıtmak istedik.
Türkiye’den ve Dünya’dan seni takip eden birçok takipçin var ama Saruhan’ın kim olduğunu bilen çok az insan var. Bize biraz kendinden bahseder misin?
En baştan başlamak gerekirse; 1995 doğumluyum ve İstanbul’da yaşıyorum. Çocukluğumun ilk günlerinden beri video ve fotoğraf alanlarına hep ilgi duydum. İlkokul döneminde VFX ile çok uğraşmaya başladım. (VFX: Visual FX’in kısaltması olup görsel efektlerin kısaltmasıdır.) Kendi videolarımı ya da arkadaşlarımın videolarını çekip o görüntüler üzerinde deneyebildiğim her şeyi denerdim. Kimisini binalar arasında uçururdum, kimisine ise lazer fırlattırırdım. Lisede ise fotoğrafçılığa merak saldım ve 4-5 sene kadar bu merakımı elimden geldiğince geliştirdim. Durum böyle olunca ilgi duyduğum bu alanlar beni üniversitede görsel iletişim tasarımı okumaya yöneltti. Üniversite 2. sınıfta bize verilen final ödevini hiç bilmememe rağmen, animasyon yaparak teslim etmek istedim. Bu, kendi kendimi geliştirerek öğrendiğim animasyon sürecimin bir nevi başlangıcı oldu. Ödevimi teslim ettikten sonra animasyon üzerinde kendimi geliştirmeye devam ettim ve sonunda kendi YouTube kanalımı açtım.
Çocukluğumdan beri süper kahramanlara hep ilgim oldu, bu sebeple kanalımda yaratacağım içeriğin süper kahramanlar ile ilgili olmasına karar verdim. Yayınladığım ilk YouTube videom, 9GAG ve benzeri birçok yüksek takipçili sitede ve global platformlarda paylaşıldı. Bu da bir bakıma YouTube kariyerimin başlangıcı oldu. Bugün baktığımda, iyi ki de olmuş diyorum çünkü bu sayede 6 senedir hep sevdiğim şeyler ürettim. Şu an ise 2 milyondan fazla takipçim ve 300 milyondan fazla izlenmem var.
YouTube’da yarattığın sanal hayatın kariyerine etkileri nelerdi?
YouTube’la başladığım animasyon kariyerimde aldığım ilk iş teklifi; yine 2.5 Milyon aboneli başka bir YouTube kanalından oldu. Bu kanal süperkahramanları anlatan bir kanaldı, Iron Man ve Optimus Prime’ı dövüştürdüğüm video 12 Milyon izlenmeyi geçti. 2018 Dünya Kupası’nda yine çok değer verdiğim bir proje gerçekleştirdim. İspanya’dan aldığım bu teklif, kazanan takım için bir animasyon hazırlamaktı. Son dönemlerde ise Türkiye müzik camiasında Ceza, Soprano, Reynmen ve son olarak Vio için klipler hazırladım. Bu kliplerde en sevdiğim şey her birinde özgürce kendimi ifade edebiliyor ve kendimden bir şeyler katıyor oluşum.
Hayal ettiğin karakterleri hayata geçirmek ne kadar vaktini alıyor?
Animasyona başladığım ilk zamanlar kısa film yapmayı aklıma koymuştum. Bu kısa film benim üç ayımı almıştı. Günümün en az 15 saatini çalışarak geçiriyorum, pratik yaptıkça elim daha da hızlanıyor. İlk zamanlarda 10 dakikalık bir videoyu 3 ayda bitirirken artık aynı videoyu 3 haftalık bir süreçte tamamlayabiliyorum. Her sektörde olduğu gibi bu işin de en önemli kısmı pratik yapmak
Son dönemlerde Lil Miquela gibi dijital influencerlar özellikle gençler tarafından oldukça ilgi görüyor. Senin de özellikle instagram gibi sosyal mecralarda karakteri ve tarzı ile yer almasını isteyerek yaratmayı düşündüğün bir karakter var mı?
Evet, aslında var. Kendi kanalımın ismi olan “Mightyraccoon!” aynı zamanda yarattığım bir karakterin ismi. Bu karakter şu anda modellemesine kadar hazır. Sıfırdan üretilecek bir karakter ve yeni bir hikayeye başlatacak olmak beni biraz endişelendiriyor. Bu hususta ileride kendimi hazır hissettiğimde bir adım atmak istiyorum. Fakat kendimi ve yarattığım karakteri daha da geliştirmek ve onu bütünüyle kabul ederek insanlara sunmak istiyorum.
Dijital dünyanın gerçekliği, insanların somutluk algılarını yıkarak onları sanal dünyaya yönlendiriyor. Kendilerini özgürce ifade edeceklerini düşündükleri sanal dünyanın bir sınırı var mı?
Kesinlikle olmadığını düşünüyorum. Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki artık neredeyse her şey mümkün olmaya başladı. Özellikle de benim sektörümde. Örnek vermem gerekirse; sinema sektöründe CGI kullanımı o kadar gelişti ki, filmlerde gerçek sandığımız çoğu sahne artık görsel efekt ile verilmeye başladı. Diğer bir yandan da sanal bir ortamda, yapay bir ürünü bu kadar gerçekçi sunabilmek bana çok korkutucu bir şey gibi geliyor. Gelecekte bizi hem bu sektörde, hem de AI açısından nelerin beklediğini çok merak ediyorum.
Bu ay bizim için çok güzel bir kapak çalışması hazırladın. Yaratıcı insanların büyük esin kaynakları olur. Bu çalışmada sana ilham veren şeyleri bize anlatır mısın?
MIDSOLE MAG’e kapak hazırlıyor olmak beni hem mutlu etti hem de heyecanlandırdı. Sneaker kültürüne değer veren ve kadınlara saygı duyan biri olarak; bunu en iyi şekilde anlatacak bir çalışma hazırlamak istedim. Yarattığım bu kadın süper kahraman, hem bu dergiyi yaratan, içinde bulunan hem de destekleyen tüm kadın okuyucuları yansıtıyor. Doğaüstü güçlerimiz olmaksızın hepimizin içinde bir süper kahraman yatıyor. İyilik ise bunu ortaya çıkaran başlıca duygu..
Bir yanıt yazın